16 Günlük Aktivizm ile yakın partner şiddetine ‘hayır’! | AJANSHABER.NET
Zeliha Ünaldı / UN Women Türkiye Ülke Direktör Yardımcısı – İnadına umut, inadına şiddetsiz bir dünya için, umudun ve ışığın rengi olan turuncu her sene olduğu gibi bu sene de kadınlara yönelik şiddete karşı dayanışmanın sembolü olarak boynumuza doladığımız eşarpta, yakamıza taktığımız rozette, elimize aldığımız düdükte… Amacımız dünyadaki en yaygın insan hakları ihlaline, kadınlara yönelik şiddete, son vermek konusundaki taahhütümüzü göstermek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin çağrısıyla dünyayı turuncuya boyadığımız 16 Günlük Aktivizm, Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası bugün başlıyor. 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününden, 10 Aralık İnsan Hakları Gününe kadar süren bu aktivizm döneminde amaç şiddete karşı duran herkesi harekete geçirebilmek ve birlikte atılan adımları güçlendirerek şiddete karşı somut önlemlerin alınmasını sağlamak.
Turuncunun umuduna ve ışığına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bölgemiz ve dünyada süregelen krizler ve savaşlar, henüz yaralarını saramadığımız bir pandemi, etkilerini daha ve daha çok hissettiğimiz iklim krizi, insanları göçe zorlayan çatışmalar, kadın ve kız çocuklarını her zamankinden daha da savunmasız bir hale getiriyor. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin katkı sağladığı son araştırmada 81 bin kadın ve kız çocuğunun kasten öldürüldüğünü ve bu cinayetlerin %56’sının yakın partnerler (mevcut veya eski eş ya da partner) veya aile üyeleri tarafından işlendiğini gösteriyor. Bir başka deyişle, dünya çapında yaklaşık 45 bin kadının yaşamı maruz bırakıldıkları şiddetin bir sonucu olarak ellerinden alındı.
Önleme ve koruma çalışmalarına, yasal ve politik düzenlemelere rağmen, kadınlara yönelik şiddetle mücadelede tüm dünya, olması gereken yerden hala epeyce uzakta ve maalesef pandemi ve benzeri krizler bizi şiddetsiz bir dünya hedefinden uzaklaştırma riskini artırıyor. Kadınlara yönelik şiddet hala işte, evde, kamusal ve dijital alanlarda devam ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmamızın önündeki en büyük engellerden biri olan kadınlara yönelik şiddet sadece kadınları değil çocukları, aileleri ve toplumun genelini olumsuz yönde etkiliyor. Şiddetin son bulmadığı, eşitliğin sağlanamadığı bir dünyada, refah içinde yaşayan toplumlar ve sürdürülebilir kalkınma ve barıştan bahsedemeyiz. Bu nedenle kadınlara yönelik şiddetin raporlanması, önleyici yasa ve uygulamaların etkinliğinin artırılması ve mağdurlara destek mekaniz-malarının güçlendirilmesi gerekiyor. Kadınlara yönelik şiddetin son bulması için çalışan ve savunuculuk yapan kadın örgütlerinin ve kadın hareketinin çabaları şiddetsiz ve eşit bir geleceğin inşasında kritik role sahip. İşte bu yüzden bu sene şiddete son derken kadın örgütleri ile omuz omuza olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu sene 16 Günlük Aktivizm ile herkesi kadın hareketinin yüzyılı aşkın mücadelesine katılmaya ve destek olmaya davet ediyor, kadınların en çok maruz bırakıldığı şiddet türlerinden biri olan yakın partner şiddetine dikkat çekiyoruz. #SheSaidNo etiketinin altında bugün başlattığımız kampanya ile şiddete karşı ses çıkaran herkesi dayanışmaya ve tüm aktörleri ortak paydada buluşarak eşitlik için adım atmaya çağırıyoruz.
Kadınların eski veya şu anki eş ya da partnerleri tarafından maruz bırakıldıkları yakın partner şiddeti fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik olarak karşımıza çıkıyor. Fiziksel, ekonomik ve cinsel yakın partner şiddetinin yanı sıra hayalet sevgili, gaz lambası ve aşk bombardımanı gibi şiddet biçimlerine de yer verdiğimiz #SheSaidNo Kampanyası ile herkesi
@unwomenturkey Instagram hesabına, hikayemizde bulunan testi çözmeye davet ediyoruz. Shesaidno.info’da yakın partner şiddetine dair tüm bilgileri paylaştığımız bu kampanyaya katılan tüm şirketlere, ünlülere, kadın aktivistlere ve Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin medya topluluğu Media Compact üyesi Milliyet gazetesine teşekkürlerimi sunuyorum.
Şiddetin son bulduğu, kadınların erkeklerle eşit hak, fırsat ve olanaklara erişebildiği bir gelecek mümkün. Bu gelecek için her nesilden kadın ve erkeğin, sivil toplum, kamu, özel sektör, akademi ve medyanın ortak adımlar atması ve birlikte şiddete “Hayır” demesi gerekiyor. Şimdi sen de turuncunun umudu ve ışığıyla kadınlara yönelik şiddete “Hayır” de.
