Captagon değil, yıkanmış beyin! Katliama doğru adım adım: Mankurtlaştıran bir sistem | AJANSHABER.NET
İstanbul İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da yaşanan 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin de yaralandığı terör saldırısıyla bağlantılı olduğu iddiasıyla terörist Ahlam Albashır da dahil olduğu 46 kişi dün gözaltına alındı. Albashır’ın 4 ay önce bir teröristle birlikte Türkiye’ye girdiği, 2 teröristin Esenler’de Suriye uyruklu bir kişinin evinde kaldığı, kimlikleri belli olmasın diye de karı-koca rolü yaptıkları ve bir tekstil atölyesinde çalıştıkları belirlendi. İstihbarat eğitimi alan 2 şüphelinin de eylemleri deşifre edilmesin diye dijital materyaller üzerinden iletişim kurmadıkları, eylem talimatı verenlerle de evlerinde kaldıkları şüpheliler üzerinden iletişim kurdukları öğrenildi.
Suriye uyruklu Ahlam Albashır’ın yapılan sorgusunda, PKK/PYD/YPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin-İdlip üzerinden Türkiye’ye eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını itiraf ettiği açıklandı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ile Psikolog Ayhan Altaş saldırıyı gerçekleştiren teröristin saldırıya adım adım nasıl hazırlandığını milliyet.com.tr’ye anlattı.
‘MANKURTLAŞMA SÜRECİNDEN GEÇİYORLAR’
“Terör eylemi gerçekleştirenlerin bu noktaya ulaşabilmesi için zihninin formatlanması gerekir” diyen Abdullah Ağar, terör örgütlerinin üyelerine kapsamlı bir ideolojik eğitim verdiğinin altını çizdi. Ağar, “Terör örgütleri eylemlerde kullanılacak militanlarını kendi çıkarlarına yani terörizme hizmet edecek şekilde eğitirler. Militan terör örgütünün ideolojisine ve hedeflerine teslim olana dek bu eğitim sürer. Tüm bunların sonuca ulaşması için örgüt üyeleri ‘mankurtlaşma’ (mankurt: bilinçsiz köle) olarak adlandırdığımız eğitim, baskı ve ikna süreçlerinden geçirilirler” dedi.
Abdullah Ağar bu süre içerisinde terör örgütlerinin üyelerine sadece ideolojik eğitim vermediğini ifade ederek, eğitim sürecinin aşama aşama olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Aşama aşama devam eden eğitim süreci içinde ideolojik eğitim dışında farklı eğitimler de alırlar. Yani sadece zihinsel olarak formatlanmazlar. Bu süre içinde bedensel eğitimler, silah eğitimleri, bomba eğitimleri alırlar ve pratikten geçirilirler. Böylece ortaya bir model çıkar ve o da kendisinden istenen terör eylemini gerçekleştirir.”
‘DAHA ÖNCEDEN TEST EDİLMİŞ OLMALI’
Ağar’a göre saldırıyı gerçekleştiren terörist daha önce terör örgütü tarafından birçok defa test edildi. “Zaten yapılan açıklamalarda teröristin ilk sorgusunda vermiş olduğu bilgilere bakarsak bir ‘istihbarat’ elemanı olarak yetiştirilmiş” diyen Abdullah Ağar şöyle devam etti: “Yani sadece eylem konusunda değil, sızma ve soğukkanlılık konusunda da bir pratik geliştirmiş olduğu görülüyor. Ancak tüm bunlara rağmen yine de kaçamadı.”
Terör örgütü üyelerinin bu tür eylemler öncesinde çeşitli uyuşturu madde kullanımda bulunduğunu vurgulayan Abdullah Ağar, “Bu Orta Doğu’da çok gördüğümüz bir fotoğraf. Terör örgütlerinde kimi zaman sakinleştirici kimi zaman captagon gibi cesaretlendirici olarak uyuşturucu madde kullanılabiliyor. Görev aldığım yıllarda da terör örgütünün teröristlere korkularını yenmeleri için uyuşturucu haplar dağıttığını görmüştük. Yaptığımız baskınlarda mağaralarda uyuşturucu haplar bulmuştuk” detayını paylaştı.
UYUŞTURUCU MADDENİN ETKİSİNDE MİYDİ?
Peki Taksim’de bombalı saldırıyı gerçekleştiren bu terörist de uyuşturucu maddenin etkisinde miydi? Soruyu Abdullah Ağar şu şekilde cevapladı:
“Saldırıyı gerçekleştiren teröristin böyle bir madde kullanmış olduğuna dair bir bilgi yok. Canlı bomba eylemlerinde teröristin kendini feda edebilmesi ve sakinliğini koruyabilmesi için bu tarz maddelere ihtiyacı oluyor. Ancak bu olayda bombayı yerleştiren teröristin alandan uzaklaşması için aynı zamanda bilincinin de açık olması gerekiyor, anlaşılan her şeyin farkında. Zaten şu an yapılan açıklamalarda böyle bir detaya da yer verilmedi.”
‘İSTEDİKLERİ GİBİ DOLDURULABİLECEKLERİ KİŞİLERİ SEÇİYORLAR’
Saldırıyı gerçekleştiren teröristin bölgeden uzaklaşırken soğukkanlı bir tavır içinde olması da dikkat çeken diğer detaylardan. Nasıl oluyor da bu tarz eylemleri gerçekleştirenler dakikalar sonra onlarca kişiyi öldüreceğini bilmesine rağmen bu kadar rahat davranabiliyor? “Buna benzer terör saldırılarının faili olan şahıslar ciddi bir psikolojik eğitimden geçerler ve ciddi bir ideolojik propagandaya maruz kalırlar” şeklinde konuşan Klinik Psikolog Ayhan Altaş, şunları söyledi: “Propaganda sonucunda da sağlıksız bir zihin yapısına sahip hale geliyorlar. Dolayısıyla terör eylemlerini gerçekleştirmekten rahatsızlık duymuyorlar.”
“Kişinin böyle eylemleri gerçekleştirmeyi kabul edebilmesi için de ciddi kişilik bozuklukları yaşıyor olması lazım” diyen Altaş’a göre özellikle antisosyal kişilik bozukluğunda empati yeteneği olmuyor. Ayhan Altaş, “Bu eylemleri yapabilmek için verdiği zararı düşünmüyor olması gerekir. Yani etrafına verdikleri zararın farkında değiller” yorumunu yaptı. Terör örgütü üyelerinin bu aşamaya gelmesinde birçok faktörün etkili olduğunu dile getiren Altaş, şunu da ekledi:
“Bu tarz eylemleri yapan örgütler kaybolmuş, kendini arayan, boşluktaki kişileri alıp o boşluğu kendi istedikleri gibi dolduruyorlar. Örgüttekiler insan psikolojisini çok iyi yönetebildikleri için seçtikleri kişilerin özelliklerine göre de onları şekillendiriyorlar.”