Güncel | AJANSHABER.NETGündem | AJANSHABER.NET

Yaşar Kemal’in bahçesinde umut var | AJANSHABER.NET

Seray Şahinler – “Benim de başlıca derdim doğadır. Kendimi bileli benim dostum doğadır. Dünyamız tükeniyor. Birçok hayvanın, birçok ağacın, birçok böceğin, birçok kuşun soyu tükendi… İnsanoğlu bu kötü durumu sürdüremeyecek, doğayla barışacaktır”

Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal’e ait bu sözler… Toprağın sesine ses veren, ‘Anadolu toprağının’ gücüne inanan, romanlarının arka planına her zaman doğayı alan bir yazar Yaşar Kemal… Dünyanın uzun süredir çıkmaza girdiği iklim krizinin sinyallerini çok erken sezmiş, 60’lı yıllardan itibaren doğayı korumak adına toplumsal çağrılara imza atmış. Yanan ormanlar, kuruyan göller, seyri değişen mevsimlerin gölgesindeki bir dünyada Yaşar Kemal’in doğaya ve çevreye bakışını hatırlamak artık daha anlamlı.

Yaşar Kemal Vakfı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bu anlayışla yazarın anlatı dünyasındaki “doğa” ve “insan” öğelerine odaklanan “Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede” sempozyumuna imza attı. Feridun Andaç’ın öncülüğünde Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde iki gün boyunca “Yaşar Kemal: Doğanın Yazısı, Yazının Doğası”, “Tarih ve Doğa: “’Bir Ada Hikâyesi’ Dörtlüsünün Savaş Karşıtı Söyleminde İnsan ve Toprak İlişkisi”, “Yaşar Kemal Yazınında Doğanın Değişimi ve İnsan”, “Yaşar Kemal Romanlarında Bitkiler Bize Ne Anlatır?”, “Yaşar Kemal’de Su Etiği” konuları gazeteci, akademisyen ve sanatçıların katılımıyla ele alındı.

‘Tasvirleri nefes kesti’

Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanını müzikli tiyatro oyununa uyarlayan Amerikalı besteci Michael Ellison Yaşar Kemal’in doğa tasvirlerinin gücü ve saf şiirselliği karşısında nefessiz kaldığını söyledi. Yazarın İsviçre’de kitaplarını basan Union Yayınevi’nin yöneticisi Lucien Leitess ise Yaşar Kemal’i “Çağımızın son yıllarının büyük yazarlarından birisi” sözleriyle anlattı.

Yaşar Kemal Vakfı Başkanı, yazarın eşi Ayşe Semiha Baban Gökçeli ise “Bu bir anma değil, çağrıdır” diyerek krizden çıkış yolu için Yaşar Kemal evrenine işaret etti. Yaşar Kemal’in çevre bilincini, insan ve doğayla kurduğu ilişkinin gücünü, insanın ancak doğayla barışık olursa dünyayla barışabileceğini hatırlattı Gökçeli. “İyi ki dünyaya geldik, yaşadık, ışığı gördük. Ya gelmeseydik, ya bu güzellikleri görmeseydik” diyor Yaşar Kemal… Şimdi, bir kez daha gördüğümüz bütün güzellikleri korumak için kucaklıyor bizi.

Türkan Şoray ‘Yılanı Öldürseler’i anlattı: Bana en gurur veren filmim

İki gün boyunca İzmirlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinliğin sürpriz konukları da vardı. Türk sinemasının ‘sultanı’ Türkan Şoray programın ilk oturumunda Yaşar Kemal ile anılarını paylaştı. Yazarın romanından aynı adla sinemaya uyarlanan 1981 yapımı “Yılanı Öldürseler” filminin yönetmenliğini ve başrolünü üstlenen Şoray, şunları söyledi:

“Bana en gurur veren filmimdir. Yaşar Kemal’in bütün kitaplarını okumuştum. ‘Yılanı Öldürseler’ teklif edildiğinde Esme rolünü çok sevmiştim. O ara yönetmen bulunamadı. Ben de amatör dört-beş tane film çekmiştim. Bana ‘Sen çeker misin’ dediler. ’Ne yaptın, nasıl bir yükün altındasın, dünya çapında bir yazarın kitabının filmini çekeceksin’ dedim kendime ama yapacak bir şey yoktu. Esme rolünü oynayacağım hırsıyla çalışmalara başladım. Yaşar Kemal ‘Sen yaparsın’ diyerek bana güç verdi. Temmuz ayında Adana’nın sıcağında çektik. Bir yandan oyuncu olarak kamera önünde, bir saniye sonra yönetmen olarak kamera arkasındaydım.

Film bittikten sonra İstanbul’a döndüğümde, ‘Acaba becerebildim mi?’ diye bir ay boyunca evden dışarı çıkmadım. Yaşar Kemal ile birlikte izledik, ‘Yahu ben beğendim’ dedi. Yaşar Kemal doğayı o kadar güzel anlatıyor ki… Yaprağın sarısını, çiçeği, çimeni, Çukurova’nın sarı sıcağını, Toroslardaki bulutları… Kitaplarında müthiş bir doğa görselliği var. O her zaman aramızda.” 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu